Karadeniz Gezisi 7. Gün Çayeli Ağaran Şelalesi
Karadeniz turumuzun 7. gününde çok da uzağımızda olmayan Çayeli Sırtköy’deki Ağaran Şelalesi’ni görmek istedik. Burası Çayeli’ye 12, merkeze 28 km mesafede olduğu için tabelaları takip ederek kolayca gittik. Köy yolları beton kaplı olduğu için hiç problem yaşamadık.
Şelale 60-70 m yükseklikten kayaların üzerinde epey bir yol kat ettikten sonra küçük bir göle dökülüyor. İnsanlar genelde sadece bu dökülen kısmını ziyaret ediyor. Fakat kuzenimle ben yukarısını da merak edip bakmak istedik. Fakat aç karna olmaz deyip önce buradaki tesiste karnımızı doyurduk.
Sular bir yerde yola inip orda da biriktiği için araçlarla bu suyun üzerinden geçmek biraz problem oldu ama yine de geçip tesise kadar gittik. Burası ahşap temalı, çok güzel döşenmiş bir mekandı. Manzara olarak şelaleyi ve köyü görüyordu. Zaten yemyeşil doğanın içerisinde ne yana baksanız hoşunuza gidiyor.
Yemeğimizi yeyip çayımızı içtikten sonra kuzenimle şelalenin üstüne bakmaya gittik. Buraya çıkan minik bir patika vardı, zemin hafif nemli olduğundan kayma riski taşıyordu ama patikanın etrafındaki çalılara tuta tuta çıkmaya çalıştık.
100-150 m kadar çıkınca çalılar insan boyu kadar büyük “meşelik” dediğimiz bir hale büründü. Hava da kararmak üzereydi. Hızlıca ilerlemeye devam ettik.
Yukarıda düz sayılabilecek bir alanda sakin bir dere görüntüsü vardı. İrili ufaklı bir sürü taşın biriktiği bu yerde sular dinleniyor sonra gürültüyle aşağıya doğru iniyordu.
Asıl manzara gerçekten buradaymış diyebilirim. Sular şelaleden aşağı dökülmeden önce kocaman kocaman kayaların üzerinde küçük birer jakuzi misali havuzlar oluşturmuş, buralarda foşurdayan sular kenarlardan taşıp aşağıya doğru dökülüyordu. Kuzenim bu havuzların en aşağısına kadar inmeyi başardı. Ben de takip etmeye çalıştım. Bir elimde kamera olduğu için kenarlara tutunarak ancak belli bir noktaya kadar inebildim.
Rize’de burnumuzun dibi sayılacak mesafede böyle bir güzelliğin olduğunu bu kadar geç öğrenmek aslında turizmi ne kadar az önemsediğimizin açık bir ifadesi. Sosyal medya sayesinde insanlar buraları artık kendileri tanıtıyorlar. Yoksa herşeyi devlet elinden beklemek zaten doğru bir anlayış değil.
Ziyaretimizin ardından hava kararmaya başladığında şelaleden ayrıldık ayrılmasına da.. Ertesi gün ne oldu dersiniz?
Öyle bir yağmur yağdı ki, haberlerde burasını gösterdiklerinde gözlerimize inanamadık. Gördüğümüzün en az 10 katı büyüklüğünde sular tepelerden aşağı inip yolu ve civardaki çardakları vs hep sular altına bırakmış, resmen sel olmuştu. Rize gibi çok yağış alan yerlerde seller kaçınılmaz oluyor malesef.
İnşallah köylerde fazla bir zayiat olmadan bu felaket atlatılmıştır.
Şahane şeyler çekmişsiniz gençler 🙂