Uzun bir aradan sonra Belgrad Ormanı
Evimiz Bahçeşehir Gölet’e yakın olunca -ve havalar da pek müsait olmayınca- Belgrad Ormanı’nı biraz ihmal ettik. Burası bahar aylarında yemyeşil doğasıyla cezbettiği gibi kışın da harika manzarasıyla mutlaka gidip görmek istediğimiz bir yer bizim için. Hal böyle olunca araya daha fazla hasret girmesin deyip soluğu ormanda aldık.
Genelde sadece kalabalık olduğumuzda sucuk, mangal gibi teşkilatlı gittiğimiz için bu kez sadece kahvaltı yapalım dedik. Sıcak suyumuzu minik termosumuza koyup, yanımıza biraz kahvaltılık öteberi aldık.
Aslında karlı havalarda manzaralı yollardan gitmeyi daha çok seviyoruz, mesela tamamen arka yollardan dolaşıp Arnavutköy, Habibler, Pirinççi Köyü üzerinden gidilebilirdi. Biraz daha rahat bir yol olsun diye üçüncü köprü yolunu tercih ettik. Mahmutbey’e kadar yan yoldan gidip üçüncü köprü yoluna bağlandık. Güngören’de otururken otogar yolu üzerinden TEM’e bağlanıp Kemerburgaz çıkışından gidiyorduk. Fakat üçüncü köprü yolu üzerinde çok az bir kısım ücretliymiş. Bunu hesaba katmamıştık.
Yola çıktıktan sonra şansımıza hava güzelleşti. Orman beklediğimizden daha kalabalıktı. Girişte her zamanki gibi 12 TL ücreti bayılıp favori mekanımız olan Neşet Suyu’na geçtik. Burada karların içerisinde güzel bir masa bulup kahvaltımızı yaptık. Civardaki köpekler biraz taciz etti ama yanımızda getirdiğimiz salamları paylaşınca anlaştık 🙂
Kahvaltıdan sonra meşhur 6 km’lik yürüyüş parkurunda biraz vakit geçirelim dedik. Evden geç çıkmış olmasak aslında parkuru tamamlamayı da düşünürdük ama fotoğraf çekmekten her zamanki gibi yürümeye vakit bulamadık. 1 km’lik alana kadar gidip döndük. Parkurun bir yerinde bir ağaç -geçen haftalardaki fırtınadan olsa gerek- devrilip yola düşmüştü.
Ormandaki gölün tamamı değilse de büyük bir kısmı buz tutmuştu. Göle giden küçük dereler de buzlamıştı. Bu soğuk havaya rağmen aileler minicik bebekleriyle bile yürüyüş yapıyorlardı. Çok hoşumuza gitmişti.
İkindiden sonra güneş de ortalardan kaybolunca hava baya soğudu. Biz de usul usul parkurdan geri dönelim dedik.
Piknik alanına dönünce civardaki en güzel bina olan sivri çatılı bir evin fotoğraflarını çektik. Güvenlikten burasının herhangi birine ait olmadığını, müze gibi bir yapı olduğunu öğrendik. Bu mevsimde kapalı olduğu için içini göremedik.
Bu arada Belgrad Ormanı’na hep drone getirmek istemişizdir. Fakat bunun büyük bir risk taşıdığını öğrendik. Genç bir adam ve çocuk piknik alanında küçük bir drone’u uçurmaya çalışıyordu. Biz de fotoğraflarını çekmeye hazırlanıyorduk ki -nazar mı ettik bilmem- drone ağaca takıldı. Adam kartopuyla indirmeye çalıştıysa da beceremedi. Orada gezinen bir amca usul usul yaklaşıp okkalı bir kar yığınını fırlatınca tek atışta drone’u indirmeyi başardı. Riskli ama yine de kameralı bir drone’la kışın güzel fotoğraflar veya görüntüler elde etmeye değer diye düşünüyorum. Bakacağız 🙂
Başka gezilerde buluşmak üzere..
Bizi instagram ve facebook üzerinden de takip edebilirsiniz 😉