Şubat’da Bursa Sadağı Kanyonu’nu gezdik
Şubat ayı geçeli çok oldu ama ancak yazmak için fırsat bulduk. Daha yazacak çok şey birikti. İnşallah onları da kısa aralıklarla blogumuza ekleyebiliriz.
2024’ün Şubat ayında, tam da 25 Şubat’ta çocukları anneleriyle birlikte Gönen’e bırakıp 1.5 saat mesafede Bursa’daki kuzenime (Sefa Avcılar) geldim. Günü mahsus belirttim çünkü o gün sevgili kuzenimin doğum günüydü. Hatta yine tam o gün, bir başka kuzenimin (Hüseyin Kabil) de kızı dünyaya geldi. Her ikisine de nice sağlıklı yıllar diliyorum.
Kuzenimle buluşunca beni güzel bir yere gezmeye götüreceğini söyledi: Sadağı Kanyonu. Tam benlik bir yerdi gerçekten de. Şubat olmasına rağmen hava da çok güzeldi. Bursa’nın Orhaneli ilçesindeki 12 km’lik bu kanyonun biz 2.5 km’lik yerini gezdik.
Kuzenimin bulunduğu yerden buraya gitmek biraz uzun sürdü: 1.5 saat yol gittik ama değdi. Şırıl şırıl bir derenin yanından bazan tahta köprülerden, bazan kayaların üzerinden bazan da ormanın ortasında bunun burada ne işi var dedirten kumsallardan geçerek yürüdük. Biz gezdiğimizde sonbahar-kış mevsimi nedeniyle yerler kuru yapraklarla doluydu. Bu hali de çok güzeldi ama şimdi yazın nasıldır kim bilir. Belki bayram tatilinde bu kez çocuklarla beraber gideriz diye umuyorum.
Güzergahımızın sonuna doğru karşıda sıcak suların çıktığı bir yer gördük. Dere müsaade etseydi yakından da bakacaktık ama karşıya geçemedik. Hemen sonra bu dumanların çıktığı yerin bir kaç metre yukarısında tarihi bir yapı gördük. Sanırım burası eskiden de sıcak su havuzu olarak kullanılıyordu. İzlediğim onlarca yabancı YouTube kanalında, bilhassa Amerika’da ve Japonya’da böyle gürül gürül akan derelerin kenarlarında sıcak su kaynaklarını görünce çok şaşırıyor ve bunlardan birini görmek istiyordum. Meğer bizim güzel ülkemizde de varmış. Hayret ettim. İnşallah bir sonraki seferde yakından bakmak imkanı da bulurum.
Gezimizin sonunda büyükçe bir şelale vardı. Kanyon buradan sonra da 10 km kadar ilerliyor olması lazım ama genelde gezi buraya kadar yapılıyor. Yol boyunca kuzenimle yaptığımız sohbeti burada da bir süre devam ettirip geri döndük.
Yanlış hatırlamıyorsam tabiat parkı olan Sadağı Kanyonu’nun girişinde sadece cüz’i bir otopark ya da giriş ücreti ödedik. Girişteki tesislerde yemek imkanı da vardı. Ya da isteyen kendi piknik malzemelerini getirip dere kenarındaki masaları kullanabiliyordu. Ateş yakılmasına izin var mıydı onu hatırlayamıyorum.
Sadağı Kanyonu gerçekten çok güzel, pırıl pırıl suyu ve mis gibi doğası olan bir yer. Mutlaka gezmenizi tavsiye ederim.