Kocaeli Serindere Doğa Yürüyüşü
Geçen Mayıs ayının sonunda Gezentigiller’in karakterine ters olarak ilk kez yalnız bir gezi yaptım. Şahika Hanım son dakikada vazgeçti. Yeni atlattığı gribe yağmur ihtimalini de göz önüne alarak tekrar yakalanmamak adına verdiği karara saygı duyarak soluğu otogarda aldım. Üniversiteden arkadaşım Gökhan’la buluşup diğer arkadaşımız ve organizasyona bizi davet eden Koray’ın Kocaeli’ndeki fakirhanesine yol aldık. (Aslında tesadüfen öğrendiğim organizasyona evli olduğum için beni haberdar bile etmeyen Koray’ı ve Gökhan’ı esefle kınadığımı buradan tekrar ifade edeyim.)
Geceyi Kocaeli’nde geçirdikten sonra ertesi sabah 10:00 gibi buluşma noktasına vardık. Kocaeli Sporium’un düzenlediği bu doğa yürüyüşü etkinliğine Berkan Aslan bey yönetiminde başladık. Bir otobüsü tam doldurunca bir kaç katılımcı da firmanın özel otomobili ile geldi.
Otobüs yolculuğu beklediğimden biraz uzun sürdü. Yaklaşık bir saat kadar gittik. Epey bir yokuş tırmandık, sonra inmeye başladık. Yazının devamındaki fotoğraflarda göreceğiniz Serindere Doğra Yürüyüş Parkuru’nun başlangıç noktasında otobüsden inip kısa bir toplanmadan sonra yürüyüşümüze başladık.
Tabelada 9 km yazsa da cep telefonlarımızdan takip ettiğimiz GPS programları 13.5 km yürüdüğümüzü söyledi. (iPhone için GPS Kit Pro çok güzel bir program. Bir kere başlatıyorsunuz, o sürekli kaydediyor. Arada kontrol etmekte fayda var, crash olma ihtimaline karşı. Yürüyüş verilerini emailinize resim, gpx ve kml formatında çıktı alabiliyorsunuz. Kml formatındaki dosyayı Google map’de import edebiliyorsunuz.)
Uygulamadan bahsetmişken ekipmanlardan da bahsedeyim. Koray’ın tavsiyesi üzerine Bim’den yürüyüş ayakkabısı (25 TL idi sanırım) almıştım. Termos da alacaktım (10 TL) ama sabahın köründe gitmeme rağmen teyzeler Bim’i talan etmişti. Bir de Kargo pantolon (14 TL sanırım) aldım ona da göbekten dolayı sığamadım. Ama ayakkabılar harikaydı. Hiç ayağımı vurmadılar ve çok rahat yürüdüm. Kah çamurlara bastım, kah kocaman otların içinden geçtim, sudan geçtim, bana mısın demedi.
Yürüyüş parkuru bir harikaydı. Daha ilk metrelerde “keşke Şahika Hanım da gelseydi” dedim. İnşallah diğer gezileri kaçırmayacak. Doğa yürüyüşüne ilk kez katıldığım için midir bilmem, ben çok beğendim. Hocamız bu parkura 10 üzerinden 8 vermişti, 8 buysa 10 nasıldır bilemiyorum 🙂 Serindere deresi yürüyüş boyunca yanımızdaydı. Sık sık yanına kadar inip ağaçlar üstünde fotoğraflar çektik. Yemek molamızı da tam dere kenarında yaptık. Mevsim itibari ile dereye girip yüzen olmadı ama ayaklarımızı soktuk. Hatta bir su geçişi sırasında istisnasız tüm katılımcılar sudan geçmek zorunda kaldı. Harika bir deneyimdi. “Hayatta o sudan geçmem” diye yemin edip ayılıp bayılan bir bayan ilk gidenlerle beraber tıpış tıpış geçti suyu.
Yürüyüş güzergahında kocaman yemyeşil alanlar, çitler, barakalar, Rize’de “Komar Çiçeği” diye bildiğimiz orman gülleri, normalde avuç kadar görmeye alıştığımız insan boyunu aşan otlar, koca koca ağaçlar, üstümüze vazifeymiş gibi üstüne çıkıp feth ettiğimiz 2-3 metrelik kayalar, harika patika yollar vardı.
Yemek molasında birileri sucuk çıkartınca biz hazırlıksız olduğumuzu farkettik. Yani onlara nazaran tabi. Üşengeçliğimizden mi acemiliğimizden mi artık, biz sadece sandviç hazırlamıştık. Bir de hazır konservelerden almıştık. Ayrıca bol bol kuruyemiş ve bir de hurma almıştık. Termoslarımızda da çay ve kahve vardı. Hurma’yı daha ilk molada bütün ekip olarak tükettik. Yürüyüş için bire bir, şiddetle tavsiye ederim.
Yürüyüşün bitmesine 200-300 m kala biraz yorgunluk hissetmeye başladım. Bitiş noktası geldiğimiz derenin üzerinde kurulmuş güzel bir konaklama yeriydi. Derenin üzerine güzel ahşap bir köprü vardı. Dere kenarında küçük kamelyalar vardı. Bizi getiren otobüs de orada bekliyordu. Bitiş yerinde iyice dinlendik. Çaylarımızı içtik, Berkan bey bazı yarışmalar düzenledi. Güldük, eğlendik.
Dönüşte Yuvacık barajının yanından geçtik. Ekipteki cazgır tipler yolda şarkılar söyledi.. Geldiğimizden daha kısa bir sürede yola çıktığımız Sporium tesisine vardık. Otobüsten iner inmez yağmur başladı 🙂 Çok sanşlıydık. Yağarsa da yürüyeceğiz demiştik ama hiç yağmamıştı ve harika bir güneş vardı, yolculuk bitince yağmur başladı. Öyle yağdı ki İstanbul’a dönmek için otobüse giderken silecekler yetmiyordu.
Doğa yürüyüşü tek kelimeyle “harika” bir deneyim oldu. Mutlaka tekrarlamak lazım..
http://benolacaktimki.com'dan blogumuze gelen ve kendi blogunda sayfamız hakkında yapıcı eleştirilerde bulunan (http://benolacaktimki.com/gezentigiller-com/) bu ziyaretçimize çok teşekkür ederiz. Bahsettiğiniz tüm hususlar dikkate alınacaktır. Son yazımız (henüz yayınlanmadı) sizin bahsettiğiniz unsurları içeriyor (nerde kalınır, kaç para tutar vs) , inşallah fotoğrafları ayarladığımızda onu da koyacağız. Tekrar teşekkürler 🙂
🙂 İlgilendiğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım daha iyi yerlere gelirsiniz. 🙂 Bol Gezmeler
rotanın gps bilgilerini paylaşmanız mümkün mü acaba
Yazının sonuna ekledim. GPX ve KML formatinda zip’li dosyanın içinde bulabilirsiniz.