İstanbul’a kar yağdı, biz de tadını çıkarmaya çalıştık
Hem mevsimin soğuğu, hem de korona nedeniyle aylardır uygulanan hafta sonu yasakları bizi evlere tıkadı. Hafta içi işten güçten dolayı her zaman dışarı kaçacak fırsat da olmuyor. Dahası çocuklar için saat 16.00’da eve dönme şartı var. Büyükler için bu sınır 20.00.
Neyse ki aşılar süratle yapılıyor ve bu korona belasından inşallah yakında kurtulacağız. Öyle dua ediyoruz.
Bu sene havalar soğuk ama karsız gidiyordu. Ta ki geçen haftaya kadar. Bir kaç gün öncesinden büyük bir kar fırtınasının geleceğini haber alınca ister istemez heyecanlandık. Dışarı çıkamıyoruz bari bu sayede pencereden baktığımız manzara değişir, değil mi 🙂
Beklenen gün geldi ve geceden sabaha kadar süratli bir şekilde kar yağdı. Bilhassa bizim bulunduğumuz Ispartakule bölgesinde rüzgar hiç eksik olmadığından İstanbul’un içlerine nazaran daha fazla kar birikti ve tabi ki daha çok soğuk oldu.
İlk gün sitenin bahçesinde çoluk çocuk doluştu. Rüzgara ve soğuğa rağmen saatlerce oynadılar. Biz o gün cesaret edemedik. Zira bir kaç hafta önce bu kez daha az kar yağmıştı ve biz çocukları dışarı çıkardığımızda ıslak karlara dokunmaktan hiç hoşlanmamışlar, eve dönelim eve dönelim diye tutturmuşlardı. Bu kez de öyle olmasın diye ertesi günü bekledik.
Şansımıza diğer gün hava gayet iyiydi. Rüzgar fazla yoktu. Biz de yakınımızdaki en güzel yer olan Bahçeşehir Gölet’e gidelim dedik. Bir kaç yıl önce yine güzel bir kar yağdığında oraya gitmiştik.
Çocuklar karla oynarken üşümesin diye bir dükkandan çabucak eldivenler aldık. Gerçi pek başarılı değillerdi. En azından psikolojik olarak işe yaradılar. Eldivenleri minik parmaklarına geçirmek baya zor oldu.
Gölete vardığımızda hafif hafif kar yeniden yağmaya başladı. Harika bir manzara oldu. Site içerisinde sürekli rüzgar olduğundan böyle usul usul yağan bir kar izleyemiyorduk. Gölette epey insan vardı. Etrafı iyice karlar kaplamıştı ama bir kaç yıl önceki gibi aşırı değildi.
Çocuklarla beraber birbirimize kartopu atarak biraz vakit geçirdik. Eğlenmesine eğlendiler ama göletin ancak yarısını dolaşabildik. Çok üşüdükleri için bilhassa zavallı Faruk arabaya dönerken ııı ııı diye resmen inliyordu artık.
Arabaya binince hemen eve dönmedik. Esenkent, Boğazköy üzerinden biraz dolaştık. Bu yerler yüksekte kaldığından etrafın kar beyaz halini daha iyi görebildik.
Evimize vardığımızda sıcacık peteklere yapışıp hemen ısındık. Daha iyi bir deneyim için çocuklara güzel bir kar eldiveni almak gerektiğini anladık. Bu sene değilse de seneye inşallah kar gelmeden bu hazırlığımızı yaparız.
Bu günün tamamına dair Şahika Hanım’ın YouTube kanalındaki videoya da göz atabilirsiniz.