Karadeniz Gezisi: 1. Gün: Bolu, Ordu Teleferik
Karadeniz Gezisi 2015 yazısından devam..
Eşim ve ablamızla birlikte 8 Ağustos Cumartesi sabah erkenden İstanbul’dan yola çıktık. Ufak molaları saymazsak ilk durağımız Bolu Tüneli’nin çıkışına çok yakın olan Hayrettin Tokadi Hazretleri’nin kabri oldu.
Buraya yıllar önce kışın gelmiştim. Bol ağaçlı geniş bir arazi üzerindeki dergahının bahçesinde medfundu. Meğer burası yemyeşil bir yermiş. İlk gittiğimde anlayamamıştım. Her tarafta gelinler damatlar ve peşlerinde ellerinde flaşlarla, fotoğraf makineleriyle dolaşan insanlar vardı. İçinden küçük bir suyun aktığı bu güzel alanda bol bol fotoğraflar çekiyorlardı.
Ziyaretimizi tamamladıkdan sonra dergahın arazisinin hemen girişindeki masalarda bizimkilerin yolluk için hazırladıkları dolma, börek, kek gibi nefis yiyeceklerle kahvaltımızı yaptık. İki ayrı termosla getirdiğimiz sıcak suyla çayımızı bile orda demledik (acemi gezentilere tavsiyemizdir, çayı evde demleseydik kapkara olup bayatlardı). Yolculuk piknik tadında gidiyordu.
Bir önceki ilk Rize seyahatimizde Kastamonu’da arkadaşlarımızda kalıp yola ertesi gün devam etmiştik. Bu kez yola erken çıktığımız için Kastamonu’ya dönüşte uğramaya karar verdik. Hatta Samsun’da bile durmadık. Geçen Rize’den dönerken dursak mı durmasak mı dediğimiz Ordu Boztepe’deki teleferiğe akşam olmadan yetişmek istiyorduk.
Karadeniz sahil yolu sayesinde rahat bir yolculuk geçirdik. Çok nadir de olsa tamiratlar, tek şerite inen yollar oluyordu ama bunlar da kontrollü idi. Ordu’ya yaklaşana kadar hiç bir yerde trafik sıkışıklığı olmadı. Ta ki Ünye’ye varana kadar.
Ünye-Boztepe arasındaki 50 km mesafe malesef çok uzun sürdü ve gündüz teleferiğe yetişemedik. Neyse ki teleferik yazın geç saatlere kadar açıkmış. Gece de olsa binebildik. Bilet fiyatı gayet uygundu: Gidiş dönüş 7 TL.
Yaklaşık 2.3 kilometrelik mesafesi olan teleferik hattı bütün Ordu’yu 530 m yükseklikten ayaklarımızın altına seriyordu. Gece olduğu için manzara daha bir harikaydı. Belki ışıktan dolayı güzel fotoğraflar çekemedik ama gördüklerimiz bize yetti.
Boztepe’ye tabi ki arabayla da çıkılabiliyor. Yukarıda bir kaç tane tıklım tıklım dolu kafe ve restoran bulunuyor. Öyle doluydular ki Eyüp Piyerloti’de 5 dakika dolansanız yer bulabilirsiniz ama burda bulamazsınız. Çünkü her masada semaver var. Bir semaver de nerden baksan “ben bir saat burdayım” demektir :)))
Oturacak yer bulamayınca seyyar mısırcılara dadanıp, çekebildiğimiz kadar fotoğraf çekip sonra gerisin geri Ordu’ya indik.
Ordu’dan sonra Rizeye yaklaşık 350 km’lik hiç de az olmayan bir yolumuz kalmıştı. Trabzon’a kadar pek sıkıntı yaşamadık ama son bir saat kala artık pilimin epey bittiğini hissettim. Akçaabat yakınlarında gece geç saatte açık olan Kolaylı Et Köfte & Balık lokantasında güzel bir çorba içip yüzümüzü gözümüzü yıkadık. Sonra klasik bir gezentigiller adeti olarak sabah 02’de Rize’ye vardık.
Yazının devamı: 2. gün: Formulaz Kırmızı Öküz, Ardeşen
3 thoughts on “Karadeniz Gezisi: 1. Gün: Bolu, Ordu Teleferik”