Gezentigiller’in bir bahçesi oldu (video)

Gezentigiller’in bir bahçesi oldu (video)

Büyük şehirde yaşayan pek çok arkadaşımız gibi bizim de bir bahçe hayalimiz vardı. Kibarlık edip “bizim” diyorum ama eşim bu satırı okuyunca eminim kıs kıs gülüyordur. Kendisi yıllarca müstakil evde yaşamış ve bahçe işleriyle zerre uğraşmamış olduğu için bir türlü “bahçe” konusunda aynı fikirde olamıyoruz. Ben de hayatımın sadece ilkokul kısmını köyde geçiren biri olarak sürekli köyün özlemini çekiyorum. Rahmetli dedem gibi evin etrafında istediğim ıvır zıvır işleriyle uğraşmak, ağaçlar dikmek, gölgesinde dinlenmek, dalından meyve yemek ve bunları çocuklarımıza da yaşatmak istiyorum. Site bahçesinde kendi arabamızın içinde uğraşırken site sakinlerinden birinin şikayet etmesiyle uğraşmak istemiyorum.

Daha pek çok şey sayıp mevzuu uzatabilirim ama uzun lafın kısası yıllardır hayalimizde olan ama İstanbul şartlarında bizim için imkansız gibi görünen “bahçe” nihayet gerçek oldu. Artık Söğüt’te bir bahçemiz var. Söğüt mü? Yok Ağrı olsaydı, diyebilirsiniz. Ama bu geçtiğimiz kısa sürede fiyatlar o kadar anormal yükseldi ki bir kaç ay önce Kandıra’dan bakmaya başladığımız bu bahçe işi Sakarya, Geyve, Taraklı derken Söğüt’te ancak nihayetlenebildi. Biraz daha oyalansaydık soluğu Eskişehir’de bulabilirdik 🙂

Evet, Söğüt öyle hafta sonu sabah gideyim akşam döneyim diyebileceğiniz bir yer değil. Hele bizim gibi İstanbul’un epey batısında ikamet ediyorsanız 3.5 – 4 saati buluyor. Farklı güzergahlar var ama hepsi hemen hemen aynı saati buluyor. Örneğin Orhangazi köprüsünden geçeyim derseniz boşuna para vermiş olursunuz. Süre hiç etkilenmez ama İznik’ten geçmek gibi bir güzellik sunar. Biz de İznik’i çok sevdiğimiz için genelde giderken o istikameti dönerken Sakarya İstikametini tercih ediyoruz.

Bahçe işlerine girişirken bir kaç arkadaş idik. Daha doğrusu dolaşan bir kaç arkadaştık ama almak isteyen iki kişiydik. Yukarıda bahsettiğim gibi çok yer dolaştık. Kiminde yeri görmeden geri döndük, köpekler kovaladı. Kiminde videoyu beğenip koştur koştur gittik baktık ki videodaki yerin değil yanlışlıkla başka yerin adresini almışız. Ama en nihayetinde o da ben de bahçe işini hallettik. Arkadaşım Pamukova’dan, ana asfalta çok yakın bir yerden aldı. Onun evi Çayırova’da olduğu için gayet de güzel bir mesafesi var evle bahçe arasında. Bizimki de Söğüt’te ama bize göre avantajlı başka imkanları da vardı. Aşağıda kısaca değineceğim.

Biz bahçe diyoruz ama aslında bu bir “arazi”. Yani bildiğin tarla. Eğer belediyeden ya da başka bir şekilde imar izni olsaydı o zaman “arsa” deniyor. Bizim arazinin avantajı hemen asfaltın kenarında ve içerisinde yapı kayıt belgesi mevcut bir de konteyner olmasıydı. Beni cezbeden en önemli unsurlar bunlardı. Çünkü arabayla taşlı topraklı yollardan geçmeden doğruca konteynerin önüne kadar gidebiliyorsun. Böyle olunca mesela tekerlekli sandalyeyle gidebilen annemi bile bu bahçeye getirmem mümkün. Gerçi getirebildim mi? Henüz değil. Çünkü konteyner’in epey eksikleri var. Söğüt uzak olduğu için günübirlik gitmek zor. Bir kaç gün kalmak için de su, elektrik, tuvalet gibi hayati fonksiyonların çalışıyor olması lazım. Arazinin içerisindeki yapı yarım bırakılmış. İçinde çalışan bir tuvalet var ama su yok. Bunları ve kafamdaki pek çok şeyi çözmeden burada benden (ve ablamdan) başkası zor kalır 🙂

Bir ay kadar önce ablamla bahçedeki otları toplamak için bir deneme yaptık. Evde zar zor bir gün kalabildik. Çok sıcak günlerdi, gündüz fazla çalışamadık. Eksiklerimiz de çoktu. Onları derlemek toparlamak baya vaktimizi aldı. Aşağıdaki videoda bunlar yok tabi ama yine de bahçemizin ve evin “inşallah” zaman içindeki değişimini görmek için çektik.

Bakalım ne kadar ilerleyebileceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir