Karadeniz Gezisi 13-16. günler: Rize Kıbledağı Camii, Erzurum Ziyareti ve Dönüş

Karadeniz Gezisi 13-16. günler: Rize Kıbledağı Camii, Erzurum Ziyareti ve Dönüş

Neredeyse bir yıldır yaza yaza bitiremediğimiz Karadeniz gezimizin son bölümüne geldik.

Normalde bir haftalık yıllık izin kullanan kişiler olarak iki haftalık bu uzun tatil aslında çok yorucu oldu. Kağıt üzerinde şuraya şuraya gidilecek diye not aldığımız günlerin arasına hiç boşluk koymamıştık fakat gerçekte iki gün üstüste bir yere gitmek hele de uzun bir araba yolculuğu ve sonrasında yine uzun yürüyüşler varsa çok yorucu oluyormuş, bunu anladık. Bundan sonraki planlarımızda mutlaka istirahatleri araya serpiştirmek icab edecek.

Kıbledağı Camii IMG_4521

Gezimizin son günlerinde yeni açılan “Kıbledağı Camii” görmeye gittik. Burası Güneysu ilçesinde 1800 m rakımlı, bölgeye oldukça hakim bir tepenin üzerinde yer alan şirin bir cami. Aslında burada yıllardır bir camii vardı fakat eski ve yetersizdi. Burası çevresiyle birlikte yeniden düzenlenerek hizmete açıldı. Fakat arazi yetersiz olduğundan mesela bizim gittiğimiz zamanda park yeri sorunu vardı. Aracı uzağa park edip dik yokuştan yürümek zorunda kaldık. Evet buranın yolu oldukça dik. Son bir kaç kilometrede araçlar nefes almakta zorlandıklarından mıdır bilemiyoruz epey güçten düştüler. Gerçi kalabalık bir şekilde gitmiştik. Fakat bütün arabalar yol dikleştikçe ve yükseğe çıkıldıkça çaptan düşmeye başladılar.

Kıbledağı Rize’nin büyük bir kısmını görebiliyor fakat talihinize hava bulutlu değilse ancak bu manzarayı yakalayabiliyorsunuz. Oraya kadar çıkmışken buluttan başka bir şey göremeyince şaşırıp üzülmemeniz gerekiyor. Biz ucundan kenarından manzarayı yakaladık diyebiliriz. Gözümüzün önünde saniyeler içerisinde etrafı bulut kapladı. Hatta bir dahakine şöyle bir plan geliştirdik. Kıbledağı şehir merkezinden görünmezken bizim 25 km uzaktaki köyümüzden görünüyor. Kıbledağı’na çıkmak istediğimizde köyden birini arayıp havanın durumunu öğrenip ona göre çıkacağız :)))

Erzurum Ziyareti (700 km)

IMG_5erzurum115

Gezimizin sondan ikinci gününde Erzurum‘un hemen yakınlarında küçük bir arazi alıp arıcılık yapan büyük dayımızı ziyaret etmeyi planlıyorduk. Duyduğumuz kadarıyla burada bir baraka-ev yaptırmıştı. Tatile beraber çıktığımız kuzenimiz ailesi ile hanımköye (Giresun) geçtiğinden tek araba olarak yola çıktık. 250 km’lik uzun bir yol bizi bekliyordu.

Erzurum’a Rize’nin İkizdere ilçesi üzerinden Ovit Yaylası‘nı geçerek gittik. Buralar yıllar öncesine göre oldukça güzelleşmiş, dağ başları otoban kalitesinde yollarla kaplanmıştı. Gerçi yolun tamamı bitmemişti. 10 km’lik Ovit tüneli tamamlandığında bu dağ başlarından gitmek icab etmeyecek belki ama bu manzaralar da kolay kolay vazgeçilir gibi değil.

Ovit geçidinde durup mola verdiğimiz bölgeye çok yakın bir yerde meğer irili ufaklı krater gölleri varmış. Biz sonradan öğrendiğimiz için bunlara gidemedik.

erzurum

erzurum

Rize ile Erzurum iklim ve bitki örtüsü bakımından gerçekten çok farklı. İkizderede çamları  dereleri seyrede seyredere giderken birden etraf değişiyor. Kupkuru çorak tepelerin arasından ince suların kenarında uzun kavak ağaçlarından başka bir şey bulamıyorsunuz.

IMG_3266erzurum

İspir üzerinden 4-5 saatlik bir yoluluk sonrasında dayımızın barakasına vardık. Burada bir kaç saat geçirip Erzurum’u dolaşıp dönmeyi planlıyorduk ama yolculuk çok yorucu olduğundan ve dayımız bizi bırakmadığından geceyi orda geçirmeye karar verdik.

Baraka gerçekten iyi hazırlanmıştı. İçi çok genişti. İki büyük odası, salonu, salona bitişik mutfağı ve dışarıda tuvaleti vardı. Arı kovanları da hemen bahçede idi. Maşallah uslu hayvancıklar, hiç rahatsızlık vermediler.

IMG_3erzurum245

Vardığımızda daha erken olduğu için dayımız bizi şehir turuna çıkardı.

erzurum

erzurum

erzurum

erzurum

erzurum

erzurum

erzurum

Öncelikle Abdurrahman Gazi türbesini ziyaret ettik. Sonra çarşıda kısa bir tura çıktık. Çifte minareli medrese biz gittiğimizde restorasyondaydı. O yüzden içine giremedik 🙁 Kısa bir şehir turunun ardından oltu taşı satan bir çarşıya geldik. Genellikle tesbih ve kolye yapılan bu taş oldukça pahalıya satılıyordu.

erzurum erzurum

Erzurum bir kaç kilometre uzakda gündüz belli belirsiz seçilirken gecenin karanlığında içi altın dolu bir hazine gibi şırıl şırıl parlıyordu. Etrafta Erzurum’dan başka ışık kaynağı olmadığından barakada gökyüzü harika görünüyordu. Aynı gökyüzünü İstanbul’da bulmak çok zor.

erzurum

Sabah kalktığımızda leylekler çoktan tarlaya inmişti 🙂 Biz de güzel bir kahvaltının ardından Rize’ye dönüş için yola çıktık.. Kahvaltımızın olmazsa olmazı tabii ki tazecik “bal” dı 🙂

erzurum

 

Dönüşü aynı yoldan yapmamak, daha başka yerler de görebilmek için Bayburt ve Gümüşhane üzerinden Maçka’ya ordan da Trabzon’a gitmeyi tercih ettik.

Gümüşhane/Maçka arasındaki Zigana tünelinden geçerken bir şehir efsanesinin gerçekliğine tanık olduk. Tünelin bir ucu günlük güneşlikken diğer ucunda yağmur yağıyordu 🙂

zigana

640 km’lik bir yolculuk yapıp Rize’ye döndükten sonra ertesi gün 1200 km’lik İstanbul dönüşü bizi bekliyordu:) Maalesef tatilin bu son demlerinde çok yorulduk. Bilhassa son günlere bu kadar uzun bir yolculuğu planlamamak gerekiyordu. Bunu düşünemedik. Ama çok şükür yorgun da olsak sağ salim, kazasız belasız bir şekilde evimize vardık. Dönüşte Giresun Görele’de  @visnap‘a ve Kastamonu’daki arkadaşlarımıza uğramayı ihmal etmedik.

Böylece uzun bir süredir yazmaya çalıştığımız Karadeniz turumuzu bitirmiş olduk. Gezerken ayrı, yazarken ayrı yorulduk :))

Eğer daha önce gitmediyseniz Karadeniz’i mutlaka gezin. Memleketimizin her köşesi çok güzel..

2 thoughts on “Karadeniz Gezisi 13-16. günler: Rize Kıbledağı Camii, Erzurum Ziyareti ve Dönüş

  1. Kıble Dağı Camisine açıldıktan kısa bir zaman sonra gitme imkanım olmuştu. O yükseklikte bir yere kim gider ki namaz kılmaya diye düşünürken; arabayı 2-3 viraj aşağıda bırakmak durumunda kaldım. Kolum kalınlıkta su akıyor şadırvanda 🙂 Üstelik bir de sis çökmüştü. Farklı bir gezi oldu benim için. Rotanız bol olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir